Depremzedelere Verilecek Bedelsiz Barınma Hizmetlerinin Vergisel Sonuçları İle Depremden Etkilenen İllerimizde Yapılan Akaryakıt Satışlarındaki Belge Düzeni Hakkında Sirküle<\/em><\/p>\n T.C.<\/p>\n HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI<\/p>\n Gelir İdaresi Başkanlığı<\/p>\n VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ\/150<\/p>\n Konusu<\/strong>: Depremzedelere verilecek bedelsiz barınma hizmetlerinin vergisel sonuçları ile depremden etkilenen illerimizde yapılan akaryakıt satışlarındaki belge düzeni hakkında<\/p>\n Tarihi<\/strong>\u00a0: 9\/2\/2023<\/p>\n Sayısı<\/strong>\u00a0 : VUK-150 \/ 2023-1<\/p>\n ÖZET<\/strong>:<\/p>\n 6\/2\/2023 tarihinde Kahramanmaraş\u2019ta meydana gelen ve 10 ili kapsayan deprem felaketinden etkilenen kişilere İl AFAD müdürlükleri tarafından koordine edilerek konaklama tesisleri tarafından bedelsiz barınma hizmetlerinin sağlanması durumunda ortaya çıkan vergisel yükümlülükler ile depremden etkilenen illerimizde yapılan akaryakıt satışlarındaki belge düzeni ile ilgili yetki kullanımı bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.<\/p>\n<\/div>\n 1. Giriş:<\/strong><\/p>\n 6\/2\/2023 tarihinde Kahramanmaraş\u2019ta meydana gelen ve 10 ili kapsayan deprem felaketinin ardından Bakanlığımıza intikal eden talepler dikkate alınarak, depremzedelere verilecek bedelsiz barınma hizmetlerinin vergi kanunları karşısındaki durumunun netleştirilmesi ile depremden etkilenen illerimizde yapılan akaryakıt satışlarındaki belge düzeni ile ilgili yetki kullanımı bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.<\/p>\n 2. Depremzedelere Verilecek Bedelsiz Barınma Hizmetleri:<\/strong><\/p>\n Başkanlığımıza intikal eden olaylardan, deprem felaketinden etkilenen kişilere İl AFAD müdürlükleri tarafından koordine edilerek konaklama tesisleri tarafından bedelsiz barınma hizmetlerinin sağlanması durumunda ortaya çıkan vergisel yükümlülükler konusunda tereddütler oluştuğu anlaşılmış olup, konuya ilişkin aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun bulunmuştur.<\/p>\n Bilindiği üzere,\u00a0213 sayılı Vergi Usul Kanununun<\/a>\u00a03 üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükme bağlanmıştır.<\/p>\n Ayrıca, 213 sayılı Kanunun 227 nci maddesinde, \u201cBu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.\u201d hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getirilen belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.<\/p>\n Bu kapsamda, mezk\u00fbr Kanunun;<\/p>\n \u2013 229 uncu maddesinde, \u201cFatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.\u201d,<\/p>\n \u2013 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, \u201c5. Fatura, malın teslimi veya<\/p>\n hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev\u2019i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.\u201d,<\/p>\n \u2013 232 nci maddesinin birinci fıkrasında, \u201cBirinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:<\/p>\n 1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;<\/p>\n 2.Serbest meslek erbabına;<\/p>\n 3.Kazançları basit usulde tesbit olunan tüccarlara;<\/p>\n 4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;<\/p>\n 5.Vergiden muaf esnafa.<\/p>\n Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.\u201d,<\/p>\n hükümleri yer almaktadır.<\/p>\n Yine aynı Kanunun 267 nci maddesinde; emsal bedelin tanımı yapıldıktan sonra nasıl hesaplanacağı ile hangi sıra ve esaslar dahilinde uygulanacağı üç bent halinde sayılmıştır.<\/p>\n Diğer taraftan,\u00a03065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun<\/a>;<\/p>\n -1 inci maddesinde Türkiye\u2019de ticar\u00ee, sına\u00ee, zira\u00ee faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,<\/p>\n -20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu ve bedelin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,<\/p>\n -27 nci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu ve emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı<\/p>\n düzenlenmiştir.<\/p>\n Öte yandan,\u00a06802 sayılı Gider Vergileri Kanununun<\/a>\u00a034 üncü maddesinde otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetlerin (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) konaklama vergisine tabi olduğu, vergiyi doğuran olayın bu hizmetlerin sunulması ile meydana geldiği ve söz konusu verginin matrahının verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, katma değer vergisi hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı olduğu hüküm altına alınmıştır.<\/p>\n